Sual: Ahirete inandığı halde, (Peşin, veresiye gibi olmaz. Peşin elbette iyidir. Sen bu dünyada bana bulgur ver, ben sana ahirette pirinç veririm. Sen bana tavuk ver, ben sana ahirette kaz veririm) diyenler oluyor. Böyle söylemek uygun mudur?
CEVAP
Bu, ahirete inanmayan ateistlerin, şeytani bir kıyasıdır. İnanan kimse böyle söylememelidir. Onlar kibirlenip ahiretlerini satıyorlar. Hâlbuki dünya fani, ahiret bâkîdir. Sonsuz olan, geçici olana değişilir mi? Hatta dünyadaki geçici bir altın vazo, ahiretin, ebedi kalacak olan toprak vazosuyla mukayese edilir mi hiç?
Bu konuda birkaç âyet-i kerime meali şöyledir:
(İşte onlar, ahireti verip dünya hayatını satın alan kimselerdir.) [Bekara 86]
(Sizin yanınızdaki [dünya malı] tükenir. Allah katındaki rahmet hazineleriyse bâkîdir.) [Nahl 96]
(Allah katında olan daha hayırlıdır.) [Kasas 60]
(Ahiret daha hayırlı ve bâkîdir.) [Alâ 17]
(Dünya hayatı, aldatıcı bir zevkten başka bir şey değildir.) [Âl-i İmran 185]
(Sakın dünya hayatı sizi aldatmasın!) [Lokman 33]
Ateist, (Peşin veresiyeden iyidir) sözüne kendisi de inanmaz; çünkü ticarette gelecek on lira elde etmek için, peşin bir lira verir ve bunu yaparken hiç de, (Peşin, veresiyeden daha iyidir) diyerek bu alış verişi terk etmez. Bir de doktor, bir ateisti, bazı meyve ve yemeklerden men ederse, o derhal gelecek hastalığın korkusundan dolayı onları terk eder. İşte görüldüğü gibi, ateist de peşini terk edip veresiyeye razı olur. Her tüccar, ticaret için yolculuk yapar. Yollarda, seferde peşin olarak yorulur. Bütün bunu veresiye olan bir kâr ve istirahat için yapar. Eğer gelecek olan on lira, hâli hazırdaki bir liradan daha iyi ise, o zaman dünya lezzeti, müddeti bakımından ahiret müddetine kıyas edilirse, ateistin kıyasının ne kadar yanlış olduğu meydana çıkar. Çünkü insan dünyada yüz yıl hatta bin yıl yaşasa, sonsuzun yanında bu bin yıl hiçtir.
İşte ahirete iman eden bir kimse, sonsuz nimeti elde etmek için, sonsuza göre kısa bir anı terk etmiş gibidir. Bir de nimetlerin kalitesine bakılırsa, dünya lezzetlerini sıkıntıyla karışık ve bulanık olarak görür, ahiret lezzetlerini de berrak görecektir. Bu bakımdan (Peşin, veresiyeden daha iyidir) sözü yanlıştır.
Bir mümin, şeytanın bu kıyasını kabul etmezse, o yine başka bir kıyasla saldırır. (Yakîn, yani kesin bilinen ve görünen, şüpheliden daha iyidir. Ahiret şüphelidir) der. Bu kıyas, birinci kıyasından daha çürüktür; çünkü yakîn, ancak şeklin benzeri olduğu zaman şüpheliden daha iyi olur. Yoksa tüccarın kazanacağı şüphelidir. Avcının, avı yakalaması şüphelidir. Ancak tedbir almak, aklın gereğidir. Tüccar, (Eğer ticaret yapmazsam aç kalırım, zararım büyük olur. Eğer ticaret yaparsam yorgunluğum, kârıma göre azdır) der. Bunun gibi, ameliyat olmazsa ölecek hasta, çeşitli sıkıntılara katlanarak, ameliyat olur. Hâlbuki şifaya kavuşması şüpheli; ama ameliyatın acılığı ise kesindir. Buna rağmen, (Ameliyatın acısı, ölüme göre pek azdır) der.
Ahiretten şüphe eden ateiste demeli ki:
Sabredeceğin günler azdır, en fazla ölüme kadardır. Bu ise âhirete nispeten, sonsuza göre pek kısadır, bir an bile değildir. Eğer şüphe ettiğin ahiret hâşâ yoksa dünyadaki zararın azdır. Ahiret kesin olduğuna göre, inanmadığın için sonsuz ateşte kalacaksın. Bu ise sonsuz hüsrandır. Aklı olan, sonsuz hüsrana düşmemek için gerekli tedbirini alır.
---------------------------------
M.Ali Demirbaş
CEVAP
Bu, ahirete inanmayan ateistlerin, şeytani bir kıyasıdır. İnanan kimse böyle söylememelidir. Onlar kibirlenip ahiretlerini satıyorlar. Hâlbuki dünya fani, ahiret bâkîdir. Sonsuz olan, geçici olana değişilir mi? Hatta dünyadaki geçici bir altın vazo, ahiretin, ebedi kalacak olan toprak vazosuyla mukayese edilir mi hiç?
Bu konuda birkaç âyet-i kerime meali şöyledir:
(İşte onlar, ahireti verip dünya hayatını satın alan kimselerdir.) [Bekara 86]
(Sizin yanınızdaki [dünya malı] tükenir. Allah katındaki rahmet hazineleriyse bâkîdir.) [Nahl 96]
(Allah katında olan daha hayırlıdır.) [Kasas 60]
(Ahiret daha hayırlı ve bâkîdir.) [Alâ 17]
(Dünya hayatı, aldatıcı bir zevkten başka bir şey değildir.) [Âl-i İmran 185]
(Sakın dünya hayatı sizi aldatmasın!) [Lokman 33]
Ateist, (Peşin veresiyeden iyidir) sözüne kendisi de inanmaz; çünkü ticarette gelecek on lira elde etmek için, peşin bir lira verir ve bunu yaparken hiç de, (Peşin, veresiyeden daha iyidir) diyerek bu alış verişi terk etmez. Bir de doktor, bir ateisti, bazı meyve ve yemeklerden men ederse, o derhal gelecek hastalığın korkusundan dolayı onları terk eder. İşte görüldüğü gibi, ateist de peşini terk edip veresiyeye razı olur. Her tüccar, ticaret için yolculuk yapar. Yollarda, seferde peşin olarak yorulur. Bütün bunu veresiye olan bir kâr ve istirahat için yapar. Eğer gelecek olan on lira, hâli hazırdaki bir liradan daha iyi ise, o zaman dünya lezzeti, müddeti bakımından ahiret müddetine kıyas edilirse, ateistin kıyasının ne kadar yanlış olduğu meydana çıkar. Çünkü insan dünyada yüz yıl hatta bin yıl yaşasa, sonsuzun yanında bu bin yıl hiçtir.
İşte ahirete iman eden bir kimse, sonsuz nimeti elde etmek için, sonsuza göre kısa bir anı terk etmiş gibidir. Bir de nimetlerin kalitesine bakılırsa, dünya lezzetlerini sıkıntıyla karışık ve bulanık olarak görür, ahiret lezzetlerini de berrak görecektir. Bu bakımdan (Peşin, veresiyeden daha iyidir) sözü yanlıştır.
Bir mümin, şeytanın bu kıyasını kabul etmezse, o yine başka bir kıyasla saldırır. (Yakîn, yani kesin bilinen ve görünen, şüpheliden daha iyidir. Ahiret şüphelidir) der. Bu kıyas, birinci kıyasından daha çürüktür; çünkü yakîn, ancak şeklin benzeri olduğu zaman şüpheliden daha iyi olur. Yoksa tüccarın kazanacağı şüphelidir. Avcının, avı yakalaması şüphelidir. Ancak tedbir almak, aklın gereğidir. Tüccar, (Eğer ticaret yapmazsam aç kalırım, zararım büyük olur. Eğer ticaret yaparsam yorgunluğum, kârıma göre azdır) der. Bunun gibi, ameliyat olmazsa ölecek hasta, çeşitli sıkıntılara katlanarak, ameliyat olur. Hâlbuki şifaya kavuşması şüpheli; ama ameliyatın acılığı ise kesindir. Buna rağmen, (Ameliyatın acısı, ölüme göre pek azdır) der.
Ahiretten şüphe eden ateiste demeli ki:
Sabredeceğin günler azdır, en fazla ölüme kadardır. Bu ise âhirete nispeten, sonsuza göre pek kısadır, bir an bile değildir. Eğer şüphe ettiğin ahiret hâşâ yoksa dünyadaki zararın azdır. Ahiret kesin olduğuna göre, inanmadığın için sonsuz ateşte kalacaksın. Bu ise sonsuz hüsrandır. Aklı olan, sonsuz hüsrana düşmemek için gerekli tedbirini alır.
---------------------------------
M.Ali Demirbaş